En Güzel Hikayeler En Güzel Masal & Hikayeler Hepsi Tek Bir Sayfada

Elif’in Masalı Gülümseme Çiçeği ve İyilik Rüzgârı

  • Masallar
  • Eklenme Tarihi: 26 Eylül 2025
  • Güncelleme Tarihi: 26 Eylül 2025
Mobil uygulama indir
Sınırsız İngilizce Öğren! 🌟

Hem iOS hem de Android için birbirinden eğlenceli oyunlar ve büyüleyici hikayeler sizi bekliyor! Hemen keşfedin, eğlenceye katılın! 📱🎮📚

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku
Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - Masal Oku - Hikaye Oku

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbi gülüşlerle dolu küçük bir kasabada Elif diye meraklı mı meraklı bir kız yaşarmış. Saçlarına güneş düşer, gözlerinde yıldızlar pırıldarmış. Elif, sabahları annesiyle birlikte pazara gider, dönerken yolda taşlara basıp melodiler uydururmuş. En sevdiği şey, çiçeklerle konuşmak ve kuşların şarkısını dinlemekmiş. Bir de, anneannesinin anlattığı masallar… Anneannesi hep derdi ki, “Her iyilik, görünmeyen bir tohumdur, yere düşer ve kalpten kalbe uzanan bir ağaç olur.” Elif bunu duydukça kollarını iki yana açar, sanki o ağacın dallarıymış gibi rüzgârda sallarmış.
Bir sabah pazar yeri kalabalıkken, simitçi amcanın tezgâhının yanında küçük bir oğlanın elinden üç parlak bozukluk yuvarlanıp yere düşmüş. Oğlan şaşkın bir ses çıkarıp kalabalığa bakınmış ama para kaybolmuş gibi görünmüş. Elif gözlerine dikkatle bakınca bozuklukların teker teker bir tekerlek gibi yuvarlanıp portakal kasasının altına girdiğini görmüş. Hemen eğilip ellerini uzatmış, ellerini portakalların arasından uzatınca portakallar kıkırdamış gibi hop hop oynamış, Elif gülerek bozuklukları toplamış ve “Bunları mı arıyordun?” diye sormuş. Oğlanın yüzünde bir güneş doğmuş. “Teşekkür ederim!” demiş. O an Elif, havada minik bir pırıltı görmüş. Sanki görünmeyen bir tohum, göğe doğru ışık saçmış. İçinden “Anneannem haklıymış” diye geçirmiş. Küçük bir iyilik, kocaman bir iz bırakıyormuş.
Pazardan dönerken Elif, kaldırımın kenarında titreyen bir serçe bulmuş. Kanadı biraz incinmiş. Elif, “Merak etme, ben buradayım,” demiş. Cebinden küçük bir mendil çıkarıp serçenin kanadını nazikçe sarmış. Mendili sararken serçe “Cik cik” diye fısıldar gibi teşekkür etmiş. Elif onu bir ağacın altına, güneş gören ama rüzgâr almayan yumuşak bir yere bırakmış ve “Biraz dinlen, sonra yine uçarsın,” demiş. Tam o sırada yanından fısıltı gibi bir rüzgâr geçmiş. Rüzgâr, Elif’in saçlarıyla oynamış ve kulağına ince bir sesle “İyilik Rüzgârı burada,” diye pıtırdamış. Elif şaşırmış. Rüzgârın konuştuğunu duymak masallarda olur sanırdı, ama şimdi rüzgâr, sanki onu çağırıyormuş.

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - 2

Elif, rüzgârın peşinden yürümeye başlamış. Rüzgâr kalp şeklinde döne döne ilerlemiş, yolu sanki gümüş bir ip gibi göstermiş. Bu ip Elif’i kasabanın kenarındaki ormana götürmüş. Ormanın girişinde kocaman bir taş duruyormuş. Taşın üstünü yosun sarmış, yosunun arasında minik beyaz çiçekler varmış. Taşın üzerinde solgun bir yazı okunuyormuş: “Kalpten gelen bir gülümseme, karanlığı aydınlatır.” Elif, gülümseyince taşın üstündeki çiçekler birden kıpır kıpır olmuş. O anda bir kirpi pıtır pıtır çıkıp gelmiş. Sırtında takılmış bir ip parçası varmış, yürüdükçe ip çalıya takılıp onu çekiştiriyormuş. “Ah, yardım edebilir misin?” demiş kirpi. Elif diz çökmüş, ipi yavaşça çözmüş. Kirpi rahatlayınca minik dikenlerini hafifçe kabartıp “Benim adım Tır Tır,” demiş. “İyiliğinin karşılığında bir sırrı paylaşayım: Ormanın içinde Gülümseme Çiçeği var. O çiçek, kasabanın üstündeki bir bulutu saklıyor. Çiçek açarsa bulut şeker pamuk gibi olur, yağmuru mutluluk damlaları gibi düşer. Ama çiçek kederli, çünkü insanlar birbirine kızgın bakıyor, teşekkür etmeyi unutuyor, özür dilemekten çekiniyor. Çiçeğin gücü, iyiliklerden beslenir.”
Elif’in kalbi bir kuş gibi kanat çırpmış. “O çiçeği bulalım,” demiş. Tır Tır önden yürümüş, Elif peşinden. Yolda bir kaplumbağa ağlayan yaprakların arasında kalmış, küçük dereyi geçmeye çalışıyormuş ama su hızlı akıyormuş. Elif etrafa bakmış, üç geniş taş bulmuş. Taşları sırayla suya yerleştirmiş, aralarında küçük adımlar için yer açmış. “Hadi, Tospik,” demiş. Kaplumbağa yavaş yavaş taşların üzerinden geçmiş, diğer kıyıya çıkınca başını kaldırıp “Sağ ol,” demiş. O an ormanın içinde çıngıl çıngıl ince bir ses çalmış, sanki görünmez küçük bir çan çalmış. Elif, yine minik ışık tohumlarının havada uçuştuğunu görmüş.
Bir süre sonra, yolu gümüş gibi parlayan bir yaprak örtmüş bir çayırlığa varmışlar. Çayırlığın ortasında bir çiçek varmış ki, yaprakları sanki gülümsemeye çalışırmış ama dudakları titreyen biri gibi yarım kalırmış. Bu Gülümseme Çiçeği’ymiş işte. Çiçeğin etrafındaki hava sisliymiş. Sisle birlikte yukarıda kocaman bir bulut ağır ağır asılı duruyormuş. Bulutun adı Pof’muş. Pof, somurtkan bakarmış, bazen derin iç çeker, bazen de “Off,” dermiş. Çünkü aşağıdaki insanların sert seslerini, kırıcı bakışlarını toplar, içine doldururmuş. İçinde biriken kırgınlıklar Pof’u ağırlaştırır, güneşi örtermiş. Çiçek de güneşi görmeyince gülümseyemezmiş.

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - 3

Elif çiçeğin yanına diz çöküp “Seni nasıl güldürebilirim?” diye fısıldamış. Çiçek çok ince bir sesle “Paylaşılıp çoğalan iyiliğe ihtiyacım var,” demiş. “Küçük küçük iyilikler, minik minik teşekkürler, içten gelen özürler… O zaman ben açar, Pof yumuşar.” Elif ayağa kalkmış. “O halde başlayalım,” demiş. Ormanda önce ne yapılabilirse onu yapmış. Dallara takılmış bir uçurtmayı görmüş, onu çözmüş, ağacın gölgesine bırakmış. Yere düşmüş bir sincabın fındıklarını toplamış, sincap gelip hepsini tek tek kucaklamış. Susamış bir çiçeğe matarasında kalan suyu dökmüş. Her seferinde o ince çan sesi çalmış, hava biraz daha aydınlanmış. Pof’un kenarları hafifçe kabarıp pamuk pamuk olmuş, ama tam değilmiş.
“Sanırım daha fazlasını, kasabada da yapmak gerek,” demiş Tır Tır. Elif başını sallamış. “Ben iyiliği yalnızca ormanda değil, her yerde toplayacağım,” demiş. O gün kasabaya dönünce Elif bir oyun başlatmış: İyilik Oyunu. Arkadaşı Efe’ye “Gel, bugün herkes için bir iyi şey yapalım,” demiş. Önce parkta yere atılmış iki kâğıt parçasını ve bir boş şişeyi birlikte çöpe atmışlar. Sonra sokakta yeni yürüyen bir çocuğun ayağı kaldırım taşına takılınca, Elif elini uzatıp “Dikkat,” demiş. Çocuk gülümseyip “Teşekkür ederim,” diye fısıldamış. Bakkalda, bir teyzenin düşen poşetini yerden alıp ona vermişler. Teyze “Allah razı olsun,” deyip gözleri dolu dolu gülmüş. Elif her teşekkürde, ormandaki o küçük çanın benzeri bir sesi duyduğunu sanmış. Belki de iyilik çanı kalplerin içinde çalıyormuş.
Sokak kedisi Miskin’in su kabı boşmuş. Elif ve Efe bir şişe suyu doldurup kabı tazelemişler. Kedi önce çekinmiş, sonra “Miyav,” deyip suyu içmiş. Simitçi amca, “Siz ne hoş çocuklarsınız,” diyerek simitlerinden birini ikiye bölüp “Paylaşın,” demiş. Elif simiti Efe’yle paylaşmış, Efe de yarısını Miskin’e ufalamış. Simit parçacıkları yerde minik minik yıldızlar gibi parlamış. O an hafif bir rüzgâr ense köklerinden geçmiş. “İyilik Rüzgârı” sanki “Aferin,” demiş.

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - 4

Elif, akşamüstü eve dönerken bir şeyi hatırlamış. Dünkü derste, Efe’nin en sevdiği mor boyasını yanlışlıkla kırmış ve içine sıkıntı düşmüştü. Kırıldığını Efe fark etmemişti. Elif bunun için özür dilememişti. İçinde küçük bir taş gibi ağırlık vardı. “Anneannem ne demişti? Özür dilemek de iyiliktir,” diye mırıldanmış. Hemen Efe’nin kapısını çalmış. Efe açınca Elif “Senden özür dilemek istiyorum,” demiş. “Dün mor boyanı ben kırdım. Korktum söylemedim. Ama şimdi söylemek istiyorum. Çok üzgünüm.” Efe bir an bakmış, sonra gülümsemiş. “İtiraf ettiğin için teşekkür ederim. Olur böyle şeyler. Gel, benim başka morlarım da var,” demiş ve kalem kutusunu açmış. Elif’in içindeki taş birden pamuk olmuş, hafiflemiş. İkisi de gülmüş. O anda gökyüzünde Pof hafifçe titremiş. İçindeki ağır sözler sanki baloncuklara dönüşüp “pıt pıt” diye patlamış. Pof’un kenarları şeker pamuk gibi olmuş.
Ertesi gün Elif ve Efe İyilik Oyunu’nu okula taşımışlar. Sıradaki arkadaşlarına “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” demeyi hatırlatmışlar. Küçük Ayşe, kalemini unutan Arda’ya kendi kalemini vermiş. Müzik dersinde, gürültü yapmak yerine arkadaşlarının şarkısını dinlemişler. Öğretmenleri gülerek “Ne güzel bir sınıf oldunuz,” demiş. Sınıftaki panoya renkli kâğıtlardan bir gökkuşağı yapmışlar. Her renk, yaptıkları bir iyiliği temsil ediyormuş. Kırmızı, paylaşmak turuncu, dinlemek sarı, teşekkür etmek yeşil, yardım etmek mavi, özür dilemek mor, cesaret etmekmiş. Gökkuşağı parladıkça okulda sanki daha sıcak bir rüzgâr esmiş.
Kasabada da değişiklikler olmuş. Çiçekçi dükkanının önünde solmuş bir sardunya tekrar büyümeye başlamış. Fırıncının yüzündeki yorgunluk çizgileri azalmış. Çocuklar, bele kadar gelen otların arasından geçen dar patikayı hep birlikte temizlemişler. Birinin düşürdüğü eldiveni elektrik direğine asmışlar, sahibi gelip bulmuş. Her küçük hareketten sonra gökyüzü biraz daha aydınlanmış. Pof artık eskisi kadar ağır görünmüyormuş, ama yine de ortasında küçük bir gölge kalmış.

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - 5

Elif, Tır Tır’ın yanına ormana geri dönmüş. Gülümseme Çiçeği daha canlı görünüyormuş, yaprakları titreyerek “Hihih” diye gülmeye çalışıyor ama tam açamıyormuş. Elif çiçeğe bir ninni söylemiş, Tır Tır yankı yapmış. Serçe de kanadı iyileşmiş, gelip dala konmuş. “Cik cik cik, şarkınız güzel,” demiş. O anda ormanın içinden yaşlı bir ağaç kütüğünün içinden bir ses yükselmiş. Bu, İyilik Rüzgârı’nın sesiymiş. “Daha bir şey kaldı,” diye fısıldamış. “İyilik sadece vermek, paylaşmak değil bazen cesaretle doğruyu söylemektir bazen de duyulmayan bir kalbi duymaktır. Bugün kasabanın saati sustu. Saat kulesi tık tık demiyor. Çünkü aşağıdan yükselen gülüşleri duymak istiyor. Ona bir şarkı götürün. Hep birlikte söyleyin.”
Elif ve Tır Tır kasabaya dönmüş. Meydandaki saat kulesinin rengi soluk, sarkacı ağır ağır sallanıyormuş ama tık sesi yokmuş. Elif meydanda toplanan çocuklara “İyilik Şarkısı” söylemeyi önermiş. Herkesin sesini birleştirmişler. Şarkıları şöyleymiş:
“Bir gülüş ver, bir el uzat,

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - 6

Küçük bir söz, kalbe kanat.
Bir merhaba, bir teşekkür,
İyilik çoğalır, olur ömür.”

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - 7

Şarkıyı söylerken bazısı utangaçmış ama herkesin içi ısınıyormuş. Büyükler de katılmış, dükkanlar camlarını açmış. Rüzgâr, şarkıyı dal dal taşımış. Saat kulesi başta azıcık kıpırdamış, sonra birden pırıl pırıl olmuş. Tık tık… Tık tık… diye yeniden çalışmaya başlamış. Saatin gülümsemesi varmış sanki. Pof, gökyüzünde bu sesi duyunca kıkırdamış. “Siz çok komiksiniz,” demiş ve ansızın içinden kocaman bir gökkuşağı çıkarmış. Gökkuşağı kasabanın üstünden ormana uzanmış. Kalpten kalbe bir köprü gibi parlamış.
Gülümseme Çiçeği o anda birdenbire açmış. Yaprakları pembe ile altın arasında ışıldamış. Çiçeğin ortasından minik pırıltılar fışkırmış. Pof tamamen şeker pamuk gibi olup hafif bir yağmur bırakmış. Ama bu yağmur soğuk sular değil, mutluluk damlalarıymış. Damlalar toprağa düşünce çiçekler kıkırdamış, ağaçlar “Oh,” demiş, yollar ıslanmadan parlamış. Çocukların yanaklarına düşen damlalar iz bırakmadan bir gülümseme kondurmuş. Herkes şapırt diye bir damlanın tadına bakmaya çalışmış, “Tadı sanki limonlu şeker,” demişler.
O günden sonra kasabada bir gelenek başlamış. Her hafta bir gün “İyilik Günü” ilan edilmiş. O gün herkes bir iyilik düşünüp yaparmış. Ama Elif her zaman dermiş ki, “İyilik Günü sadece bugün değil, her gün olabilir.” Çünkü iyilik beklemezmiş. Bir kapıyı tutmak, birine “Nasılsın?” diye sormak, bir kuşa su vermek, bir arkadaşına sabırla kulak vermek… Bunların her biri Gülümseme Çiçeği’ni güldürmeye devam edermiş.

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - 8

Elif, anneannesine bütün olanları anlatmış. Anneannesi gözlerini kısınca yüzünde kırışık yıldızlar belirmiş. “Aferin benim masal kahramanım,” demiş. “Gördün mü, iyilik paylaşıldıkça çoğalır. Bir tohum atarsın, orman olur.” Elif anneannesinin ellerini sıkıca tutmuş. “Ben bir orman olmak istiyorum,” demiş. Anneannesi gülmüş. “Sen şimdiden bir ormansın, çünkü kalbinde çok ağaç var.”
Tır Tır, serçe ve kedi Miskin Elif’in en yakın arkadaşları olmuş. Birlikte ormanda gezmiş, derede taş sektirmiş, Gülümseme Çiçeği’ne yeni şarkılar öğretmişler. Bazen Pof yeniden gelirmiş, çünkü insanlar bazen yorulur, bazen unuturlarmış. Ama Elif ve arkadaşları hemen İyilik Oyunu’nu başlatır, yeniden şarkı söyler, özür diler, teşekkür eder, paylaşır, dinler, cesaret eder ve Pof’u yine pamuk pamuk yaparlarmış. Böylece bulut bile iyiliğin sıcaklığını unutmamış.
Bir gün okuldan dönerken Elif yol kenarında küçük bir not bulmuş. Üzerinde kalp resmi ve şu cümle yazıyormuş: “Küçük bir iyilik, kocaman bir iz bırakır.” Elif notu cebine koymuş. O günden sonra her sabah o notu çantasına yerleştirir, günün bir anında açıp okur, sonra gözlerini kapatıp bir iyilik düşünürmüş. Sanki o not, görünmez sihirli bir anahtar gibi günün kapısını ışığa açarmış.

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - 9

Bazı geceler Elif, rüyasında İyilik Rüzgârı’nı görürmüş. Rüzgâr onu yıldızların arasına götürür, aşağıda kasabayı gösterirmiş. Evlerin pencerelerinde küçük ışıklar yanarmış. Rüzgâr “Bak,” dermiş, “Her ışık, bugün yapılan bir iyilik. Şu pencere teşekkür etmenin ışığı, şu pencere özür dilemenin, şu pencere paylaşmanın, şu pencere dinlemenin…” Elif aşağı bakarken kalbi pıt pıt atarmış. Sonra rüzgâr onu yumuşak bir bulutun üzerine oturtur, “Dinlen,” dermiş. Elif gözlerini kapatır, yüzünde bir gülümsemeyle uyanırmış.
Ve böylece, Elif’in masalı dilden dile, kalpten kalbe dolaşmış. Kasabada büyüyen çocuklar, Gülümseme Çiçeği’nin hikâyesini bilir, Pof’u gördüklerinde ona el sallayıp bir iyilik yapmayı hatırlarmış. Çünkü öğrenmişler ki iyilik, güçlü bir sihirdir. Ne zaman birini üzgün görseler yanına oturur, “Anlatmak ister misin?” derlermiş. Ne zaman bir hata yapsalar gözlerini kaldırıp “Özür dilerim,” demeyi bilirlermiş. Ne zaman güzel bir söz duyup mutlu olsalar “Teşekkür ederim,” derlermiş. Ve ne zaman paylaşacak bir şeyleri olsa, yarısını ayırıp yanında olana uzatırlarmış.

Elif ve Gülümseme Çiçeği İyilik Dolu Çocuk Masalını Oku - 10

Masal bu ya, Gülümseme Çiçeği hiç solmamış. Hatta her iyi davranışta bir yaprağı daha açılmış. İyilik Rüzgârı bazen saçları okşayıp “Buradayım,” dermiş. Saat kulesi tık tık demeyi sürdürmüş. Pof ise ne zaman somurtmaya kalksa, kasabadan yükselen gülüşleri duyar ve yeniden pamuk pamuk olurmuş. Elif büyürken içindeki orman da büyümüş, dallarına serçeler yuva yapmış, gölgesine yeni masallar oturmuş.
Gökkuşağının altından geçen herkes, kalbinden bir ışık geçtiğini hissetmiş. Çünkü küçük bir iyilik, kocaman bir dünyayı kucaklar, derlermiş. Ve onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine. Mutlu, yumuşak, pamuk bulutlu nice günlere.

Mobil uygulama indir
Ücretsiz Store'da Sınırsız Eğlence! 🌟

Hem iOS hem de Android için birbirinden eğlenceli oyunlar ve büyüleyici masallar sizi bekliyor! Hemen keşfedin, eğlenceye katılın! 📱🎮📚