Bir zamanlar, uzak bir ormanın derinliklerinde, tatlı bir ayıcık yaşarmış. Adı Pıtırcık'tı. Pıtırcık, diğer hayvanlar arasında en kibar olanıydı. Gülümsemeyi, teşekkür etmeyi ve yardım etmeyi çok severdi.
Bir gün, ormanın diğer tarafında yaşayan tavşanlarla tanışmaya karar verdi. Onlara ziyarette bulunarak yeni arkadaşlar edinmek istedi. Ancak tavşanlarla ilgili bilmediği bir şey vardı; tavşanlar kibarlığa çok önem vermezlerdi. Pıtırcık bu farkı öğrenene kadar çok ilginç bir macera yaşayacaktı.
Ormana doğru yol aldığında, bir tavşan grubuna rastladı. Pıtırcık, en kibar şekilde selam verdi: "Merhaba, ben Pıtırcık. Sizinle tanışmak istedim."
Tavşanlar sadece ona tuhaf tuhaf baktılar ve birbirlerine gülüştüler. Bir tavşan, "Kibarlık nedir ki? Biz sadece hızlı koşmayı ve havuç yemeyi severiz" dedi.
Başka bir tavşan ekledi, "Sana nasıl yardımcı olabilirim" diye sormadan önce, "Eğer hızlı koşmak ve havuç yemek istiyorsan, belki sana yardımcı olabiliriz."
Pıtırcık, tavşanların kibar olmayı pek takmadığını fark etti, ama yine de umutsuzluğa kapılmadı. Onlara iyilik yapmayı teklif etti. Bir tavşanın yardımına ihtiyacı olduğunda, hemen yanlarında olacaktı.
Birkaç gün sonra, bir tavşanın havuç toplarken yardıma ihtiyacı olduğunu gördü. Hemen koşup ona yardım etti. Tavşanlar şaşırmıştı. Pıtırcık, "Kibarlık sadece yardım etmek değil mi?" diye sordu.
Tavşanlar düşündü ve sonra güldüler. "Evet, öyleymiş. Belki de kibar olmak iyi bir şeydir" dediler.
Pıtırcık, tavşanlara kibarlığın ne kadar önemli olduğunu öğretti ve birlikte daha kibar tavırlar sergilemeye başladılar. Artık orman, daha neşeli ve dostça bir yer haline gelmişti.
Pıtırcık, tavşanlarla geçirdiği bu maceradan çok şey öğrenmişti. Kibarlık, sadece teşekkür etmek ve gülümsemek değil, aynı zamanda yardım etmek ve başkalarına saygı göstermek demekti. Ormanın artık daha kibar ve mutlu bir yer olması, Pıtırcık'ın kibarlığı sayesindeydi.
Hikaye, çocuklara kibar olmanın ve başkalarına yardım etmenin önemini öğretiyor. Ayrıca, farklılıkları kabul etmenin ve yeni arkadaşlar edinmenin ne kadar güzel bir şey olduğunu vurguluyor.
