En Güzel Hikayeler En Güzel Masal & Hikayeler Hepsi Tek Bir Sayfada

Çocuklar İçin Tren Masalı Asil’in İlk Yolculuğu ve Öğretici Aile Hikâyesi

  • Masallar
  • Eklenme Tarihi: 14 Aralık 2025
  • Güncelleme Tarihi: 14 Aralık 2025
Trenle Yolculuk Masalı Asil’in Ailesiyle Macera Dolu İlk Seyahati
Trenle Yolculuk Masalı Asil’in Ailesiyle Macera Dolu İlk Seyahati - Masal Oku - Hikaye Oku

Asil, sabahın çok erken bir saatinde, odasına süzülen gün ışığıyla uyandı. Gözlerini ovuşturdu, tavandaki küçük çatlaklara baktı ve birden aklına geldi: “Bugün… bugün… trene bineceğiz!” diye fısıldadı kendi kendine. Kalbi heyecanla hızlı hızlı atmaya başladı. Çünkü Asil hayatında ilk kez trene binecekti.
Yatağından hızla fırladı, pencereden dışarı baktı. Gökyüzü pamuk şekerine benzer beyaz bulutlarla doluydu, güneş ise sanki sadece Asil’e gülümser gibi parlıyordu. O sırada annesi Havva, kapıdan başını uzattı.
“Uyanmış bizim küçük gezgin!” dedi gülümseyerek. “Hazırlan bakalım Asil, uzun bir yolculuk bizi bekliyor.”
Asil heyecanla zıpladı. “Anne, gerçekten bulutların yanından geçecek miyiz? Tren çok hızlı mı gidecek? İçinde kaç tane koltuk var? Pencereleri açılıyor mu?”
Havva gülerek içeri girdi, Asil’in saçlarını okşadı. “Hepsini bugün beraber göreceğiz. Ama önce pijamalarını değiştirmen ve kahvaltını yapman gerekiyor, minik yolcu.”
O sırada baba Melih mutfaktan seslendi: “Tren kahvaltısı hazır! Yumurta vagonu, peynir kompartımanı ve çay lokomotifi seni bekliyor!”
Asil bu sözü duyunca kahkahalarla güldü. Hemen odasındaki dolaptan en sevdiği mavi tişörtünü ve rahat pantolonunu giydi. Ayakkabılarını bağlarken içinden, “Bugün çok özel bir gün” diye geçirdi. Sonra koşarak mutfağa gitti.
Masada renkli bir kahvaltı onu bekliyordu. Melih, sandalyeye oturmuş, bir yandan çayını içiyor, bir yandan da Asil’i izliyordu. “Bugün nereye gidiyoruz, hatırlıyor musun?” diye sordu.

Trenle Yolculuk Masalı Asil’in Ailesiyle Macera Dolu İlk Seyahati - 2

“Aslı teyzeme!” diye yanıtladı Asil, ağzında zeytin varken. “Hem de trenle! Hem de ilk defa!”
Havva eline peçete alıp Asil’in ağzını sildi. “Aferin sana, demek yolculuk planını hatırlıyorsun. Ama tren yolculuğunda kuralları da hatırlamak lazım.”
Asil’in gözleri merakla parladı. “Ne kuralları?”
Melih parmağını havaya kaldırdı, sanki çok ama çok önemli bir sır açıklayacakmış gibi. “Bir: Trende kesinlikle koşmuyoruz, çünkü sallanırsa düşebiliriz. İki: Pencereden dışarı eğilmiyoruz, sadece içerden bakıyoruz. Üç: Annenle babandan asla uzaklaşmıyoruz. Dört: Başka yolculara saygılı ve kibar davranıyoruz.”
Asil başını ciddiyetle salladı. “Tamam baba. Hepsini aklımda tutacağım. Ben artık büyük bir çocuğum!”
Kahvaltıdan sonra Asil küçük sırt çantasına en sevdiği kırmızı arabasını, bir boyama kitabını ve birkaç renkli kalem koydu. Havva yanına yedek kıyafetler ve su şişesi ekledi. Melih de tren biletlerini, telefonunu ve küçük atıştırmalıkları aldı.
Kapıdan çıkarken Asil derin bir nefes aldı. “Macera başlasın!” diye mırıldandı.
Tren garına vardıklarında Asil daha önce hiç görmediği kadar büyük bir kalabalıkla karşılaştı. İnsanlar çantalarını taşıyor, anonslar yapılıyor, uzaktan gelen tren düdükleri duyuluyordu. Gökyüzünden aşağıya doğru süzülen martılar bile sanki bu büyük maceraya eşlik ediyordu.

Trenle Yolculuk Masalı Asil’in Ailesiyle Macera Dolu İlk Seyahati - 3

Asil, babasının elini sıkıca tuttu. “Baba, burası kocaman! Kaybolmam, değil mi?”
Melih onun elini biraz daha sıktı. “Benim elimde olduğun sürece asla kaybolmazsın. Ama yine de etrafına dikkatlice bak, böyle yerlerde dikkatli olmak çok önemlidir.”
Havva, Asil’e tren saatini gösteren büyük elektronik tabelayı işaret etti. “Bak Asil, bizim trenimizin numarası burada yazıyor. Saat dokuzda hareket edecek. Şimdi peronumuzu bulmamız gerekiyor.”
Üçü birlikte yürürken Asil, rayların üzerinde duran uzun trenleri gördü. Bazıları kırmızı çizgili, bazıları mavi, bazıları ise bembeyazdı. İçinden, “Acaba bizim trenimiz hangisi?” diye geçirdi.
Bir süre sonra anons yapıldı: “Dikkat, dikkat! 09:00 Ankara treni üçüncü perondan hareket edecektir.”
Melih, “İşte bu bizim trenimiz!” dedi. Üçüncü perona doğru yürüdüler. Asil treni görünce ağzı bir karış açık kaldı. Tren, sanki demirden yapılmış çok uzun bir ejderha gibiydi. Pencereleri gözleri, tekerlekleri ise güçlü ayakları gibi duruyordu.
“Vaaaay!” dedi Asil. “Bu tren uçak gibi mi gidiyor?”
Havva gülümsedi. “Uçak kadar hızlı değil ama araba ve otobüsten daha hızlı. Hem de içi çok rahat.”

Trenin kapıları açılınca insanlar sırayla binmeye başladılar. Melih eğilip Asil’e fısıldadı: “Ne yapıyorduk? İterek değil, sırayla biniyorduk, değil mi?”
Asil hemen cevap verdi: “Evet, sırayla! Başkalarını sıkıştırmıyoruz.”
Vagonun kapısından içeri girdiklerinde Asil şaşkınlıkla etrafa baktı. İki tarafta da karşılıklı koltuklar, üst kısımlarda çantaların konduğu raflar vardı. Bazı insanlar pencerenin kenarına oturmuş, dışarıyı izliyordu. Bazıları kitap okuyordu, bazıları da sessizce konuşuyordu.
Onların yerleri pencere kenarındaydı. Asil hemen cama yanaştı. “Buradan her şeyi görebileceğim!” dedi sevinçle.
Melih çantaları rafa yerleştirirken, Havva oturup emniyetli olup olmadığını kontrol etti. “Rahat mısın Asil?”
“Aslında…” dedi Asil, bir an duraksayarak. “Tren hareket edince sallanır mı?”
Melih onun karşısına oturup gözlerinin içine baktı. “Evet, biraz sallanır. Ama bu sallanma, annen karnındayken seni salladığı gibi yumuşak olacak. Biz de yanındayız. Korkacak hiçbir şey yok.”
Asil derin bir nefes aldı. “Tamam, o zaman korkmayacağım. Çünkü siz yanımdasınız.”

Trenle Yolculuk Masalı Asil’in Ailesiyle Macera Dolu İlk Seyahati - 5

Bir süre sonra hafif bir sarsıntı hissettiler. Tren, yavaş yavaş hareket etmeye başladı. Asil, camdan dışarı bakarak tren garının gitgide uzaklaştığını gördü. Binalar, insanlar, tabelalar geride kalıyordu. Tren hızlandıkça etraflarındaki görüntüler de sanki boyanmış renkli çizgiler gibi akmaya başladı.
“Baba, bak bak! Ağaçlar koşuyor!” diye bağırdı Asil.
Melih güldü. “Aslında koşan biziz, Asil. Ama pencereden bakınca ağaçlar hareket ediyormuş gibi görünüyor, değil mi?”
Asil düşünceli düşünceli başını salladı. “Demek ki bazen gördüğümüz şeyler aslında tam olarak öyle olmayabiliyor. Düşünmek lazım.”
Havva, “Aferin sana,” dedi. “Bu çok önemli bir şey. Her zaman önce dikkatlice bakmalı, sonra karar vermeliyiz.”
Tren tarlaların, köylerin, küçük derelerin yanından geçti. Bir yerde sarı ayçiçekleri tarlası gördüler, başka bir yerde koyun sürüleri. Asil, gördüğü her şeyi saymak istiyordu: “Bir traktör, iki traktör, üç kuzu, bir kızıl ağaç, çok uzak bir ev…”
Bir süre sonra vagondan geçen görevli amca, ellerinde küçük bir çanta ile yanlarına geldi. Üzerinde üniforması ve göğsünde ismi yazılı bir kart vardı.
“Bilet kontrolü lütfen,” dedi nazikçe.

Melih ceplerinden biletleri çıkarıp uzattı. Asil merakla görevliye baktı. “Amca, sen trenin kaptanı mısın?”
Görevli gülümseyerek cevap verdi: “Ben trenin kaptanı değilim, makinist diye bir ağabeyimiz var, treni o kullanıyor. Ben yolcuların güvende olup olmadığını ve biletlerin doğru olup olmadığını kontrol eden görevliyim.”
Asil başını salladı. “Yani bu trende herkesin bir görevi var, öyle mi?”
“Evet,” dedi görevli. “Makinist treni kullanır, ben biletleri kontrol eder ve yolculara yardım ederim, temizlik görevlileri vagonu temiz tutar. Hepimiz birlikte çalışınca her şey düzenli olur.”
Görevli uzaklaştıktan sonra Havva, Asil’e döndü. “Gördün mü? Tıpkı bir aile gibi. Herkes üzerine düşeni yapınca, yolculuk da, hayat da daha güzel olur.”
Asil düşündü. “Benim görevim ne peki?”
Melih, “Senin görevin de kurallara uymak, dikkatli olmak ve etrafını gözlemek,” dedi. “Bir de mutlu olup bu güzel anın tadını çıkarmak.”
Bir süre sonra Asil çantasından boyama kitabını çıkardı. Dışarıda gördüğü sarı ayçiçeklerini, mavi gökyüzünü ve uzun treni resmetmeye başladı. Havva ona renk seçmesinde yardım etti. Melih de pencereden dışarıyı izlerken ara sıra, “Bak, şimdi bir köprüden geçeceğiz!” diye haber veriyordu.

Trenle Yolculuk Masalı Asil’in Ailesiyle Macera Dolu İlk Seyahati - 7

Tren büyük bir köprünün üzerinden geçerken aşağıda akan nehri gördüler. Su güneş ışığıyla birlikte gümüş gibi parlıyordu. Tren, köprüden geçerken hafifçe “tak tuk, tak tuk” sesleri çıkarıyordu.
Asil, “Sanki şarkı söylüyor,” dedi. “Tren, raylara şarkı söylüyor.”
Havva, “Senin hayal gücün çok güzel çalışıyor, Asil,” diye fısıldadı. “Ne görsen, ona bir anlam veriyorsun.”
Bir ara yan koltukta oturan küçük bir kız, elindeki peluş ayıyı yere düşürdü. Ayı Asil’in ayaklarının dibine kadar yuvarlandı. Kız, ürkek gözlerle etrafa baktı ama kimse fark etmemişti.
Asil hemen eğildi, peluş ayıyı aldı. Yavaşça kıza uzattı. “Sanırım bu yol arkadaşınız sizden uzaklaştı,” dedi kibarca.
Küçük kız utangaç bir gülümsemeyle “Teşekkür ederim,” dedi. “Onun adı Tarçın. Onsuz korkuyorum.”
Asil, “Benim adım da Asil,” dedi. “Bu benim ilk tren yolculuğum, sen daha önce binmiş miydin?”

Trenle Yolculuk Masalı Asil’in Ailesiyle Macera Dolu İlk Seyahati - 8

Kız başını salladı. “Evet, ama yine de her seferinde biraz heyecanlanıyorum.”
Havva ve Melih, Asil’in kibar davranışını uzaktan gülümseyerek izlediler. Melih, hafifçe Havva’ya eğildi. “Ne kadar hızlı büyüyor, değil mi?”
Havva’nın gözleri hafifçe doldu ama gülümsemeye devam etti. “Evet, ama iyi bir kalple büyüyor, bu en güzeli.”
Yolculuk devam ettikçe, tren bazen tünellerden geçti. Tünele girince birden dışarısı zifiri karanlık oluyor, sadece vagonun içi aydınlık kalıyordu. İlk tünele girdiklerinde Asil hafifçe irkildi.
“Anne, niye birden gece oldu?”
Melih gülerek açıkladı: “Bu bir tünel, dağın içinden geçiyoruz. Biraz sonra tekrar gündüz olacak. Bazen hayatta da böyle anlar olur birden her şey karanlıkmış gibi gelir. Ama sabırlı olursak, tünelin sonundaki ışığı yeniden görürüz.”
Gerçekten de birkaç saniye sonra tren tünelden çıktı, yeniden güneş ışığı içeri doldu. Asil derin bir nefes aldı. “Demek ki karanlıklar hep sonsuza kadar sürmüyor,” dedi kendi kendine.

Trenle Yolculuk Masalı Asil’in Ailesiyle Macera Dolu İlk Seyahati - 9

Uzun yolculuğun sonuna doğru, tren yavaşlamaya başladı. Anons yapıldı: “Bir sonraki durak: Aslı.”
Havva hemen Asil’in çantasını toparladı, Melih raflardan eşyaları indirdi. Asil ise bir yandan camdan dışarı bakıyor, bir yandan da içinde tuhaf bir duygu hissediyordu. Mutluydu, çünkü teyzesi Aslı’yı görecekti. Ama biraz da üzgündü, çünkü tren yolculuğu bitiyordu.
“Anne,” dedi usulca. “Keşke tren hiç durmadan devam etseydi. Çok güzeldi.”
Havva onun yanına oturup kolunu sardı. “Her güzel şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır, Asil. Ama bugün yaşadıkların hep seninle kalacak. Hem bak, bu senin ilk tren yolculuğundu. Daha niceleri seni bekliyor olabilir.”
Melih de ekledi: “Hem şimdi yeni bir güzellik başlıyor Aslı teyzenin kocamaaan sarılması mesela.”
Tren istasyona girdiğinde yavaşça durdu. Kapılar açıldı, insanlar inmeye başladı. Asil, babasının elini yine sıkıca tuttu. Beraberce perona indiler. Biraz ileride, rengârenk bir fular takmış, gülümseyen bir kadın onlara doğru el sallıyordu.
“Aslı teyze!” diye bağırdı Asil ve annesinin elini bırakıp ona doğru koştu.

Trenle Yolculuk Masalı Asil’in Ailesiyle Macera Dolu İlk Seyahati - 10

Aslı teyze, Asil’i kucaklayıp havaya kaldırdı. “Hoş geldin küçük yolcu! İlk tren yolculuğun nasıldı?”
Asil, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle cevap verdi: “Tren çok hızlı gitti, ağaçlar koştu, tünellerden geçtik, nehirleri gördük, bir de Tarçın adında bir ayı tanıdım! Bence trenle yolculuk, masallar gibi!”
Melih ve Havva da yanlarına geldiler. Hep birlikte sarıldılar. Güneş tepede parlıyor, gökyüzü masmavi görünüyordu. Asil içinden, “Benim ailemle olduğum sürece, her yolculuk güvenli ve güzel olacak,” diye düşündü.
O gün akşam, Aslı teyzesinin evindeki misafir odasında uykuya dalarken, dışarıdan uzaktan gelen bir tren düdüğü duydu. Gözlerini kapattı ve gülümsedi. Artık tren sesleri ona korkutucu gelmiyordu. Aksine, yeni maceraların, yeni keşiflerin habercisi gibiydi.
Yorganın altına iyice sokulup fısıldadı: “Teşekkür ederim tren, teşekkür ederim anne ve baba. Bugün çok şey öğrendim: Kurallara uymayı, dikkatli olmayı, başkalarına yardım etmeyi ve karanlıktan sonra mutlaka ışığın geleceğini…”
Sonra da hayalinde yeniden rayların üzerinde giden uzun, güçlü treni canlandırdı. Tren, yıldızlarla dolu bir gökyüzünün altında, usulca “tak tuk, tak tuk” diyerek yoluna devam ediyor, Asil de ailesiyle birlikte, güvenli ve mutlu bir şekilde bu masalsı yolculuğun tadını çıkarıyordu.
Ve o günden sonra, Asil her tren gördüğünde, ilk yolculuğunun sıcak anılarını hatırladı kalbinde hep aynı duygu büyüdü: Ailesiyle olduğu sürece, her yeni yolculuk yeni bir masalın başlangıcıydı. Böylece Asil’in ilk tren masalı, kalbinde daima mutlu bir sonla saklandı.