Haydi, büyülü dünyamıza adım atalım. Masalımız şimdi başlıyor...
Bir zamanlar, Derya adında bir kız çocuğu yaşarmış. Derya'nın bir hayali vardı: Perileri görebilmek! Onun için en güzel duygu, dünyayı peri gözüyle görmekmiş.
Bir gün, Derya ormanda dolaşırken güzel bir çiçek bulmuş. Hemen ona dokunmuş ve birdenbire çiçek açılmış. İçinden küçük bir peri çıkmış. Peri, Derya'ya "Merhaba Derya! Benim adım Ela" demiş. Derya çok şaşırmış ama çok mutlu olmuş. Artık peri arkadaşı varmış!
Derya ve Ela, peri diyarına gitmişler. Orası çok güzelmiş; pırıl pırıl bir nehir, rengarenk çiçekler ve büyülü ağaçlar doluymuş. Periler, Derya'ya peri dansı öğretmişler. Derya, Ela ile birlikte en güzel peri dansını yapmış.
Bir gün, peri kraliçesi Dünya'ya bir davet yapmış. Tüm dünyada yaşayan çocuklar peri diyarına davet edilmiş. Derya ve Ela da heyecanla masallarının gerçekleşeceği o günü beklemişler.
O özel gün gelmiş çatmış. Masalların gerçek olduğu o güne tüm çocuklar gelmiş. Peri diyarı bir peri kralı Rahman yönetiyormuş. Rahman, tüm dünyadaki çocuklara "Hayalleriniz gerçek olsun" demiş. Tüm çocuklar, perilerle birlikte dans etmiş, oyunlar oynamış, çok eğlenmişler.
Derya, Dünya'ya döndüğünde artık peri gözüyle bakabiliyormuş. Perilerin dünya üzerinde yaşadığına dair bir sır açığa çıkmış ve o gün periler, Derya'nın hayalini gerçekleştirmişler.
Derya, peri gözüyle dünyayı izlemeye devam etmiş. Her çocuk artık masallarının gerçek olabileceğini biliyormuş. Ve o günden sonra, her çocuk düşlerine sadece uyumadan değil, uyanıkken de inanmış.
Bu masal da burada biter. Artık siz de hayallerinize inanın ve gerçekleştirmek için çaba gösterin! Her şey mümkün!
