En Güzel Hikayeler En Güzel Masal & Hikayeler Hepsi Tek Bir Sayfada

Gece Korkusuna İyi Gelen Masal Mina’nın Sakin Uyku Ritüeli

  • Masallar
  • Eklenme Tarihi: 11 Eylül 2025
  • Güncelleme Tarihi: 11 Eylül 2025
Mobil uygulama indir
Sınırsız İngilizce Öğren! 🌟

Hem iOS hem de Android için birbirinden eğlenceli oyunlar ve büyüleyici hikayeler sizi bekliyor! Hemen keşfedin, eğlenceye katılın! 📱🎮📚

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı
Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - Masal Oku - Hikaye Oku

Mina altı yaşındaydı ve gündüzleri en sevdiği şey, penceredeki saksıdan minik yaprakları saymak ve bahçedeki karıncaların neler taşıdığını izlemekti. Ama akşam olunca, ev sessizleşip lambalar sarı bir şeye dönüşünce, uyku bir oyun gibi gizlenir, Mina’nın yastığının altına saklanırdı sanki. Annesi her akşam ona “Uyku Masalı” okur, dişlerini fırçalamasına yardım eder, pijamalarının düğmelerini “tık tık” kapatır, alnına bir öpücük kondururdu. O gece de aynen böyle oldu. Odanın duvarında yıldız şekilli gece lambası yandı perdeler yumuşak bir rüzgârla hafifçe dans etti. Mina gözlerini kapattı, sonra araladı. “Uyku, bugün neredesin?” diye fısıldadı.
Tam o sırada, odanın bir köşesinden kocaman bir esneme sesi duyuldu: “Aaaahuuum!” Mina irkildi, sonra gülümsedi çünkü ses korkutucu değildi, pamuk gibi yumuşaktı. Yastığının kenarından küçük, parlak bir nokta yuvarlanıp halıya düştü. Nokta, cıvıl cıvıl parlayan bir ateşböceğiydi. “Merhaba!” dedi ateşböceği incecik bir sesle, “Benim adım Pırıltı. Ben uyku yollarının bekçisiyim.”
Mina yatağının kenarına oturup ayaklarını uzattı. “Uyku yolları mı?” diye sordu.

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - 2

“Evet,” dedi Pırıltı. “Her çocuğun gönlünde bir yol uzanır yumuşak yastık adımlarıyla ve derin nefeslerle açılır. İster misin, birlikte yürüyelim?” Mina başını salladı. Odanın ortasında bir anda, buluttan yapılmış bir merdiven belirdi. Her basamak pamuk şeker gibi kabarıktı. “İlk kural,” dedi Pırıltı, “burnundan bir çiçeğin kokusunu alır gibi derin nefes… ve mum üflüyor gibi yavaşça ver.” Mina nefes aldı, verdi. Bulut merdiven “puf” diye bir sesle bir basamak daha uzadı. Yine nefes aldı, verdi merdiven biraz daha uzadı. Böyle böyle, Mina ile Pırıltı merdivenden yukarı çıktılar.
Yukarıda bir “Uyku Bahçesi” uzanıyordu. Çimler gece mavisiydi, çiçekler sadece ay ışığında açıyordu. Renkleri garipti gümüş karanfiller, mor ısırganlar değil, mor yıldız çiçekleri, ve minik ışık damlaları döken göller. Uzakta bir ağaç vardı dalları rüzgârla değil, ninnilerle sallanıyordu. Ağacın üzerinde yuvarlak gözlü bir baykuş göz kırptı. “Hoş geldiniz,” dedi ağır, bilge bir sesle. “Ben Bilge Baykuş. Gece sakinliğinin koruyucusuyum.”
Mina başını kaldırıp gökyüzüne baktı. Bir sürü yıldız vardı bazıları birleştirilince tıpkı bir tavşan, bazıları balık gibi görünüyordu. “Yıldızlar da uyur mu?” diye sordu.

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - 3

“Yıldızlar nöbetleşe parlar,” dedi Bilge Baykuş. “Bazıları sabaha kadar göz kırpar, bazıları sisli gecelerde saklambaç oynar. Bak, orada Küçük Ayı var, yanında Büyük Ayı. Onlar göğün bekçileri kaybolmuş rüyaları evine taşırlar.”
Tam o sırada, çalıların arasından bir hıçkırık sesi geldi. Küçük, yumuşak bir tavşan gözlerinin kenarındaki yaşları silerek ortaya çıktı. “Ben Uyku Tavşanı Tıkır,” dedi. “Bir türlü uyuyamıyorum, çünkü yarın çok şey yapmam gerek ve hepsi kafamda zıplıyor!” Mina tavşanın yanına çömeldi. “Benim de bazen kafamda düşünceler zıplar,” dedi. “Annem bana ‘fısıltı kavanozu’ yapmayı öğretti. Söylemek istediğin kaygıyı fısılda, sonra kapağını kapat. Düşünce jav! Geceden sabaha kavanozda kalır.”
Pırıltı, cebinden minik bir cam kavanoz çıkardı. Tıkır eşeledi, sonra minik ağzını kavanoza yaklaştırdı. “Yarın havuç tarlası… arkadaşım Mısır Koşusu… bir de gökkuşağı aramak,” diye fısıldadı ve kavanozu kapattı. Birden, kulakları aşağıdan yukarıya dikildi. “Oh!” dedi, “İçim ferahladı!” Bilge Baykuş kanatlarını çırptı. “İşte, uyku böyle gelir. Kaygıları güzelce bir yere koyarsın, kalbinde yer açılır.”

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - 4

Mina etrafa baktı. Uyku Bahçesi’nde her şey sakince titreşiyordu. Yine de bir köşeden, kocaman ve tuhaf bir gölge uzanıyordu. Gölgeler genelde Mina’yı biraz ürkütürdü. Pırıltı gölgeye doğru uçtu. “Merhaba Ürkek Gölge,” dedi, “Bu gece kimin misafirisin?” Gölge yavaşça kıpırdadı ve bir ağacın arkasından kocaman kulaklı bir geyik çıktı. “Gölge sadece benim,” dedi gülerek. “Ay ışığı bensiz yalnız kalınca, beni yere düşürür.” Mina gülümsedi. “Demek gölgeler sadece ışığın oyunları.” Pırıltı başını salladı. “Korktuğunda, gölgenin kimden geldiğini bulmaya çalış. Bir fenerle duvara kalp çizebilirsin, ve korku kalbin içine girdiğinde orada yer kalmaz.”
Uyku Bahçesi’nin ilerisinde bulutlardan yapılmış bir çit vardı. Çitin ardında pofuduk bir koyun iplik eğiriyordu. “Ben Rüya Terzisi Pofuduk,” dedi, “Rüyaları nane kokulu, bal gibi tatlı yapmak için ay ışığı ipliği ve kahkaha düğmesi gerekiyor. Ama bu gece kahkaha düğmem bitti.” Mina düşündü. “Kahkaha düğmesi nasıl bulunur?” Pofuduk gözlerini kısarak gülümsedi. “Hatıralardan,” dedi. “Güzel bir anını hatırlarsın, kalbinin içinde bir ‘kık’ diye bir şey olur. O ‘kık’ dediğin kahkahayı yakalayıp düğme yaparım.”

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - 5

Mina gözlerini kapattı. Geçen hafta küçük kardeşiyle yağmurda zıpladıkları günü düşündü. Yağmur “şap şup” diye düşerken ayakları çamurda “çıp çıp” ederken gülmüşlerdi. İçinden bir “kık!” sesi yükseldi. Pofuduk minik bir kavanozu Mina’nın kalbine doğru uzattı saydam, ışıklı bir düğme kavanoza kondu. Tıkır, havuca benzeyen bir taş bulmuştu onun kahkahası “hıkır hıkır”dı. Bilge Baykuş ise “huh” diye ağır ağır güldü. Pofuduk bu kahkaha düğmelerini ay ışığı ipliğiyle dikti ve bir rüya yastığı yaptı. “Bu yastığın yanında uyuyan herkes, kalbini güldüren rüyalar görür,” dedi.
Tam o sırada bir “cup!” sesi duyuldu. Gölün kenarına yaklaştıklarında, suyun yüzeyinde titreyen bir yıldız gördüler. Düşmüş müydü? Mina eğildi eliyle suyu yokladı. Yıldız titredi ama suyu dağıtınca yıldız parçalandı. Sonra tekrar bir bütün oldu. “Bu bir su yıldızı değil,” dedi Bilge Baykuş, “Göğün yıldızının yansıması.” Mina suya bakıp kendi yüzünü gördü. “Yani yıldız kaybolmadı, sadece kendine baktı,” dedi. Pırıltı başını salladı. “Bazen biz de öyleyiz. Korktuğunu sandığın şey, kendi kalbinin yansımasıdır. Derin nefes alıp bir daha bakarsan, sakince görünür.”

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - 6

Gecenin içinde küçük bir esinti dolaştı. Pırıltı, Mina’nın elini usulca tuttu. “Uyku yolculuğunun son parçası,” dedi, “Dinlemeyi öğrenmek.” O sırada bir yarasa, zarif bir kavisle gökten indi. “Ben Yarasa Miyo,” dedi. “Karanlıkta yönümü kulaklarımla bulurum. Geceler sessiz değildir, sadece naziktir.” Mina kulaklarını açtı. Uzaktan kurbağaların “vrak vrak” sesi, çimenlerin “hışır hışır” fısıltısı, Bahçe’nin nabzı gibi bir “dum dum” duydu. Kalbinin ritmine benziyordu. “Uyku,” diye fısıldadı Pırıltı, “senin kalbinle başlar.”
Mina yeniden derin bir nefes aldı. Burnundan çiçek kokusu topladı, ağzından mum üfler gibi verdi. Göz kapakları ağırlaştı. Ama aklında bir soru vardı. “Pırıltı,” dedi, “Uyku neden bazen gelmek istemez?”

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - 7

Pırıltı odanın değil, gecenin köşesine bakarak cevap verdi: “Çünkü uyku iyi bir arkadaş gibidir. Kapıyı nazikçe çalmak ister. Büyük gürültüler, hızlı oyunlar, parlak ışıklar onu ürkütür. Ama dişlerini fırçalayıp pijamanı giyip, bir masal dinleyip, üç derin nefes alınca kapını tık tık çalar. ‘Buradayım’ der.”
Mina başını salladı. “Yarın ben de Tıkır gibi fısıltı kavanozu yapacağım,” dedi. Pofuduk ona minik bir ay ipliği hediye etti. “Bunu yastığının kenarına bağla, rüyaların hafifçe oraya tutunsun.” Bilge Baykuş bir tüy bıraktı. “Korktuğunda bu tüyü hatırla, gerçek nefesin sana yol gösterecek.” Miyo bir “viiip” yapıp gecenin alnını öptü. “Karanlık, karanlık değildir,” dedi, “O sadece örtü. Altında tohumlar uyur, yarın çiçek olmak için.”

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - 8

Pırıltı Mina’yı bulut merdivene kadar götürdü. Basamaklar yine birer birer “puf” diye ortaya çıktı. Mina burnundan nefes alıp ağzından verirken merdiven kısalıyor, odasının ışık yıldızına yaklaşıyordu. Yatağının kenarına vardığında, yumuşacık yorgan sanki kollarını açmış bekliyordu. Pırıltı, yastığının üzerine mini minnacık bir parıltı bıraktı. “Bu, Uyku Tozu,” dedi. “Sadece kalbini hatırlatır.”
Mina yorganın içine kıvrıldı. Kulağına minicik bir ninni dolandı: “Uyku uyku gel yanıma, ser ser ser ser saçlarıma… Ay ışığı pır pır, kalbim pır pır… Gözlerim rahattır, dünya sakindir.” Mina bu ninniyi mırıldanırken, üç kez derin nefes aldı. Burnundan bir çiçeğin kokusunu çeker gibi, ağzından mum üfler gibi. Kaygıları fısıltı kavanozuna sığmış, gölgeler dostlara dönüşmüş, yıldızlar gölde yüzünü yıkamıştı.

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - 9

Göz kapakları ağırlaştı, ağırlaştı. Pırıltı odanın köşesinde sanki bir kez daha göz kırptı, sonra gece lambasının yıldızına karıştı. Mina son bir kez annesinin alnına kondurduğu öpücüğü hatırladı. İçinden bir sıcaklık geçti sanki sabah güneşi daha doğmadan kalbine uğramıştı.
Ve sonunda, Uyku geldi. Yavaşça, sabırlı bir dost gibi, yorganın kenarından içeri süzüldü. Mina gülümsedi, belki biraz mırıldandı: “Uyku, bugün seni buldum.” Rüyasında bulutların üzerine binip Pofuduk’un rüya yastığını okşadı, Tıkır’la gökkuşağının altından zıpladı, Bilge Baykuş’la yıldızların izini sürdü, Miyo’yla hafifçe kanat çırparak sessizlikte şarkı söyledi. Gecenin her köşesi dost, karanlık her yanı yumuşak bir battaniye gibiydi.

Mina ve Uyku Bahçesi Çocuklar İçin Huzur Veren Uyku Masalı - 10

Sabah olduğunda perdelerin arasından altın gibi bir ışık sızdı. Mina, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle uyandı. Karanlık artık korkunç değildi çünkü bilirdi ki içinde saklı bir bahçe vardı. Annesine sarılıp “En güzel rüyayı gördüm,” dedi. Sonra yastığının kenarındaki ay ipliğini okşadı, Bilge Baykuş’un tüyünü hatırladı ve kendi kendine söz verdi: “Her gece kapımı nazikçe çalacağım dişlerimi fırçalayacağım, masalımı dinleyeceğim, üç derin nefes alacağım.”
O günden sonra Mina, uykuya küsmeden, Uyku Bahçesi’ne giden yolunu hep buldu. Çünkü öğrendi ki uyku bir sır değildir kalbinin sakinliğinde saklı bir hediye, dostların fısıltısıyla gelen hafif bir esinti. Ve her gece, yıldızlar penceresinde göz kırparken, Mina gözlerini kapatır ve gülümseyerek derdi: “Uyku, gel yanıma.” İşte böyle, masal da burada sıcacık bir örtüye dönüşür, minicik bir kalbin üstüne serilir. Gecenin sonunda, hep olduğu gibi, her şey mutlu ve huzurlu bir sessizliğe kavuşur.

Mobil uygulama indir
Ücretsiz Store'da Sınırsız Eğlence! 🌟

Hem iOS hem de Android için birbirinden eğlenceli oyunlar ve büyüleyici masallar sizi bekliyor! Hemen keşfedin, eğlenceye katılın! 📱🎮📚