Haydi, büyülü dünyamıza adım atalım. Masalımız şimdi başlıyor...
Bir zamanlar, birbirine çok bağlı iki kardeş varmış. Büyük kardeş, küçük kardeşi için her şeyi yaparmış. Küçük kardeş de büyük kardeşine çok saygı duyarmış. Bir gün, kötü bir cadı, küçük kardeşi kaçırıp karanlık bir ormana götürmüş. Büyük kardeş, kardeşini kurtarmak için hemen yola çıkmış.
Ormanda, büyük kardeş birçok zorlukla karşılaşmış. Ama hiç pes etmemiş. Yolda, ona yardım eden birçok dost edinmiş. Bir sincap, bir kuş, bir kurbağa ve bir tavşan, büyük kardeşe ormanın yolunu göstermişler. Sonunda, cadının kulübesine ulaşmışlar.
Cadı, küçük kardeşi büyük bir kafese kapatmış. Büyük kardeş, cadıyı alt etmek için bir plan yapmış. Sincap, cadının şapkasını çalmış. Kuş, cadının değnekini kapmış. Kurbağa, cadının saçını çekmiş. Tavşan da cadının eteğini ısırmış. Cadı, bu saldırılardan çok korkmuş ve kaçmış.
Büyük kardeş, küçük kardeşi kafesten kurtarmış. Kardeşler, ormandan çıkmak için yola koyulmuşlar. Yolda, onlara yardım eden hayvanlara teşekkür etmişler. Kardeşler, eve döndüklerinde çok mutlu olmuşlar. Birlikte oynamışlar, gülmüşler ve sarılmışlar.
Bu masalın sonu böyleymiş. Bu masaldan öğrendiğimiz şey ise şuymuş: Kardeşlik çok önemli bir duygudur. Kardeşlerimizi sevmeli ve onlara yardım etmeliyiz. Kardeşlerimizle iyi geçinmeli ve onları korumalıyız.
