En Güzel Hikayeler En Güzel Masal & Hikayeler Hepsi Tek Bir Sayfada

Göç Eden Kuşların Hikayesi Cesaret, Dayanışma ve Doğa Sevgisi Masalı

  • Hikayeler
  • Eklenme Tarihi: 02 Ekim 2023
  • Güncelleme Tarihi: 29 Kasım 2025
Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı
Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı - Masal Oku - Hikaye Oku

Uzak bir ülkede, denizin hemen yanında, gökyüzü kadar mavi tüyleri olan küçük, sevimli kuşlar yaşarmış. Bu kuşların adı Tarçın Teal kuşlarıymış. Tüylerinin ucu hafifçe turuncuya çalar, sanki üstlerine tarçın serpilmiş gibi görünürmüş. Bu yüzden onlara “Tarçın Teal” denirmiş.
Tarçın Teal kuşları, her sabah güneş doğarken hep birlikte uyanır, incecik sesleriyle şarkılar söyler, sonra da denizin üzerinde daireler çizerek uçar, oyunlar oynarlarmış. En çok da çocuk kahkahasına benzeyen cıvıltılar çıkarırlarmış.
Bu kuşların arasında Minik adında küçücük, çok meraklı bir kuş varmış. Minik’in mavi tüyleri diğerlerinden biraz daha açık, kanatları ise henüz tam güçlenmemiş. Ama gözleri pırıl pırıl parlıyor, her şeyi öğrenmek için durmadan soru soruyormuş. Annesi bazen gülerek, “Minik, sen sorularınla gökyüzünü bile doldurursun,” dermiş.
Bir gün büyüklerin toplantısı varmış. Sürünün en yaşlı ve en bilgili kuşu olan Dede Teal, herkesi büyük kayanın üstünde toplantıya çağırmış. Minik, annesinin tüylerinin arasına sokulmuş, merakla bekliyormuş.
Dede Teal derin bir nefes almış ve konuşmaya başlamış:
“Sevgili Tarçın Teal’ler… Havalar her geçen gün soğuyor. Rüzgâr sertleşti, yağmurlar çoğaldı. Yakında yiyecek bulmak zorlaşacak. Bu yüzden, her yıl olduğu gibi, güneye göç etme zamanımız yaklaştı.”
Minik’in kalbi hızla çarpmaya başlamış. O daha önce hiç göç etmemiş. Uzak yerlere nasıl gideceğini, yolda neler göreceğini bilmiyormuş. Korkuyla sormuş:
“Dede Teal, çok mu uzağa gideceğiz? Ya kaybolursam? Ya kanatlarım yorulursa?”

Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı - 2

Dede Teal ona gülümseyerek bakmış.
“Küçük arkadaşım,” demiş, “Göç etmek bir kuş için çok önemlidir. Bu, doğanın bize öğrettiği bir yolculuktur. Gökyüzündeki yıldızlar, güneş, rüzgâr ve birbirimize olan bağlılığımız bize rehberlik eder. Kimseyi geride bırakmayız. Yavaş uçan olursa hızımızı ona göre ayarlarız. Göç ederken dayanışmayı, sabretmeyi ve cesur olmayı öğreniriz.”
Minik yine de biraz tedirginmiş.
“Peki hiç korkmuyor musunuz?” diye sormuş.
Bu kez Minik’in annesi cevap vermiş:
“Korkmak kötü bir şey değil, Minik. Bazen korku, bizi daha dikkatli yapar. Önemli olan, korksak bile pes etmemek, birlikte hareket etmek. Ayrıca bu yolculukta yeni göller, yeni ağaçlar, yeni dostlar göreceğiz. Öğreneceğin o kadar çok şey var ki…”
O günden sonra sürü, göç hazırlıklarına başlamış. Tarçın Teal kuşları her gün biraz daha fazla uçup kanatlarını güçlendiriyor, yiyecek toplayıp enerji depoluyor, genç kuşlara uçuş düzenini öğretiyormuş. Dede Teal, gökyüzüne bakarak yol tarif ediyormuş:
“Güneş sabah doğudan, akşam batıdan batar. Biz güneye gideceğiz. Yani güneşi sağ kanadımız tarafına almaya çalışacağız. Gece uçmamız gerekirse, yıldızlara bakacağız. Özellikle de en parlak olanına. O bize yön gösterir.”

Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı - 3

Minik, diğer genç kuşlarla birlikte “V” şekilli uçuşu öğreniyormuş. En önde güçlü bir kuş gider, rüzgârı yararmış. Arkadakiler onun açtığı yoldan daha rahat uçarmış. Bir süre sonra öndeki yorulunca yerini başka bir kuş alır, böylece herkes sırayla hem çalışır hem dinlenirmiş. Dede Teal şöyle dermiş:
“Bu düzen bize iş birliğini öğretir. Tek başımıza her şeyi yapamayız ama birlikte her şeyi başarabiliriz.”
Göç günü geldiğinde, sabah güneş doğarken gökyüzü turuncu ve pembe renklere bürünmüş. Deniz, gökyüzünü aynaya bakar gibi yansıtıyormuş. Tüm Tarçın Teal kuşları, büyük kayanın etrafında toplanmış. Herkes biraz heyecanlı, biraz da üzgünmüş çünkü yaşadıkları yeri bırakmak kolay değilmiş. Ama bilirlermiş ki bahar gelince geri dönecekler.
Dede Teal yüksek sesle bağırmış:
“Hazır mıyız, dostlarım? Unutmayın, birlikte uçuyoruz, birlikte dinleniyoruz, birlikte varıyoruz!”
Sürü bir anda gökyüzüne doğru yükselmiş. Yüzlerce mavi tarçın renkli kuş, gökyüzünde kocaman bir V harfi oluşturmuş. Minik, annesinin hemen arkasında uçuyormuş. İlk başta kanatları yoruluyormuş ama sonra ritmini bulmuş: bir yukarı, bir aşağı, bir yukarı, bir aşağı…
Aşağılara baktıkça yeni yerler görüyormuş. Ormanların içindeki nehirler, tarlalarda çalışan minicik insanlar, yolda ağır ağır yürüyen inekler ve koyunlar… Hepsi ona çok ilginç gelmiş. Merakı artmış, korkusu azalmaya başlamış.
Bir süre sonra Dede Teal, aşağıda büyük bir göl görünce bağırmış:

Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı - 4

“Dinlenme vakti! Şu gölün kıyısına iniyoruz!”
Kuşlar gölün kenarındaki ağaçlara konmuşlar. Minik derin bir nefes almış. Su içmiş, biraz böcek yakalayıp karnını doyurmuş. Gölün etrafında başka kuşlar da varmış. Bazıları leylek, bazıları ördek, bazıları da renk renk küçük serçelermiş.
Leyleklerden biri uzun gagasını uzatıp sormuş:
“Siz kimsiniz, nereye gidiyorsunuz böyle kalabalık kalabalık?”
Dede Teal, nazikçe cevap vermiş:
“Biz Tarçın Teal kuşlarıyız. Her yıl soğuk bastırınca güneye, sıcak yerlere göç ederiz. Orada bol bol yiyecek bulur, üşümeden yaşarız. Sonra bahar gelince yine buraya döneriz.”
Leylek gülümsemiş:

“Biz de göç ederiz. Demek ki yol arkadaşımız çoğalacak. Doğa böyle işte. Mevsimler değişir, biz de değişime uyum sağlar, kendimizi koruruz. Doğayı tanıyan, kendini de tanır.”
O akşam Minik, annesine sokulmuş, gölün yüzünde parlayan ayı seyrediyormuş.
“Anne,” demiş, “dün korkuyordum ama şimdi biraz daha rahatım. Demek göç etmek sadece uzaklara gitmek değil, yeni şeyler öğrenmekmiş. Mevsimleri tanımak, doğayı anlamakmış.”
Annesi başıyla onaylamış:
“Aynen öyle. Bak, bugün yeni kuşlarla tanıştın, bu gölü keşfettin. Her durakta bir şey öğreniyoruz. Hem bak, sabırlı olmayı da öğreniyorsun. Uzun bir yol, adım adım gidiyoruz.”
Ertesi gün, hava aydınlanırken sürü tekrar havalanmış. Uçarken zaman zaman rüzgâr çok sert esiyor, bazen de sis bastırıyormuş. Böyle anlarda bazı kuşlar paniğe kapılacak gibi oluyormuş ama Dede Teal hemen yüksek sesle bağırıyormuş:
“Sakin olun! Nefes alın, kanatlarınızı düzenli çırpın. Dizilimi bozmayın. Zor anlar geçicidir. Birbirimize güvenelim!”

Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı - 6

Minik, rüzgâr yüzünden biraz savrulduğunda, yanındaki arkadaşı Pıtırcık hemen ona yaklaşmış:
“Kanadını benimle aynı hızda çırp,” demiş. “Bak, birlikte daha dengeli duruyoruz.”
Minik şunu anlamaya başlamış: Yalnızken zor olan pek çok şey, birlikte olunca kolaylaşıyormuş. Böylece dostluğun ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu hissediyormuş.
Günler geçmiş, dağlar, ovalar, nehirler üzerinden uçmuşlar. Yolda, insanların şehirlerini görmüşler. Bazı yerler çok kalabalık, binalar çok yüksekmiş. Bazı çocuklar gökyüzüne bakıp onları görünce sevinçle ellerini sallamış. Minik kendi kendine, “Belki onlar da bizim göç ettiğimizi merak ediyor,” diye düşünmüş. Sonra şöyle demiş:
“Keşke herkes doğayı bizim kadar sevse, kirletmese. Uçarken bazı yerlerde çöpler gördüm, sular kirliydi. O zaman ne kuşlar rahat eder, ne balıklar, ne de insanlar.”
Dede Teal, Minik’in bu sözlerini duymuş ve başıyla onaylamış:
“Haklısın Minik. Doğa hepimizin evi. Kuşlar, balıklar, ağaçlar ve insanlar… Hepimiz aynı gezegeni paylaşıyoruz. Eğer insanlar çöplerini yere atmaz, suları kirletmez, ağaçları korursa, biz de daha güvenli göç ederiz. Unutma, doğayı korumak, geleceği korumaktır.”

Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı - 7

Nihayet uzun yolculuğun sonunda gökyüzü daha sıcak, rüzgâr daha yumuşak olmaya başlamış. Aşağıya baktıklarında, yemyeşil ağaçlar, geniş göller ve ılık güneşle parlayan topraklar görmüşler. Hava mis gibi çiçek kokuyormuş.
Dede Teal sevinçle haykırmış:
“İşte geldik! Burası bizim kış yuvamız!”
Tarçın Teal kuşları, büyük ve sakin bir gölün kıyısına inmişler. Gölün kenarında rengârenk çiçekler açmış, suyun içinde minicik balıklar cirit atıyormuş. Ağaçların dalları yemyeşil yapraklarla doluymuş. Her yerde böcekler, tohumlar, yani bir sürü lezzetli yiyecek varmış.
Minik heyecanla dalların arasında zıplayıp durmuş:
“Burası harika! Sıcak, güzel, yemyeşil! İyi ki cesaret etmişiz göç etmeye!”
Kısa sürede herkes kendine uygun bir dal, bir yuva bulmuş. Kuşlar kış boyunca burada yaşayacakmış. Gündüzleri gölde yıkanacak, yiyecek arayacak, akşamları da hep birlikte şarkı söyleyeceklermiş.

Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı - 8

Bir akşamüstü, güneş gölün üzerine altın rengi bir yol çizmişken, Dede Teal tüm genç kuşları etrafına toplamış. Minik, Pıtırcık ve diğerleri onun önünde sıralanmış.
Dede Teal yumuşak bir sesle konuşmaya başlamış:
“Sevgili gençler… İlk büyük göçünüzü tamamladınız. Bu yolculukta ne öğrendiniz, bana anlatmak ister misiniz?”
Pıtırcık hemen atılmış:
“Birlikte uçmanın ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Yalnız olsaydık çok zorlanırdık.”
Başka bir kuş eklemiş:
“Sırayla öne geçip rüzgârı yararak arkadaşlarımıza yardım etmeyi öğrendik. Yani paylaşmayı ve fedakârlığı…”

Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı - 9

Minik de derin bir nefes alıp konuşmuş:
“Ben de korksam bile cesur olmayı, sorular sormaktan çekinmemeyi öğrendim. Göç ederken mevsimleri tanımayı, güneşi ve yıldızları takip etmeyi öğrendim. Ve doğayı korumanın biz kuşlar için olduğu kadar insanlar için de önemli olduğunu anladım. Çünkü bu dünya hepimizin evi.”
Dede Teal’in gözleri gururla parlamış.
“Aferin size,” demiş. “Unutmayın, öğrenmek hiç bitmez. Her yıl göç ettiğimizde yeni bir şey daha öğreneceksiniz. Bilgi, tıpkı kanatlarınız gibi sizi taşır, yükseltir.”
O günden sonra Minik, artık eskisi kadar korkak değilmiş. Bazen yeni şeyler denerken biraz ürkse de, yanında arkadaşlarının, annesinin ve sürüsünün olduğunu biliyormuş. Gökyüzüne baktığında, yıldızların aslında ona yol gösterdiğini, güneşin ise her gün yeniden doğarak umut getirdiğini düşünüyormuş.
Kış mevsimi o güzel göl kıyısında, oyunlarla, şarkılarla ve yeni keşiflerle geçmiş. Minik, balıkların suyun altında nasıl hızlı yüzdüğünü izlemiş, kelebeklerin kanat çırpışlarını hayranlıkla seyretmiş. Her gün biraz daha büyümüş, biraz daha güçlenmiş.
Sonra bir sabah, havadaki esinti değişmiş. Ağaçların dallarına minik tomurcuklar gelmiş, çiçekler daha da çoğalmış. Dede Teal, gökyüzüne bakıp gülümsemiş:

Minik’in İlk Göç Yolculuğu Çocuklar İçin Eğitici Kuş Masalı - 10

“Çocuklar, hissediyor musunuz? Bahar geliyor. Artık geri dönme zamanı yaklaştı. Yuvamıza, ilk gölümüze, doğduğumuz yerlere döneceğiz.”
Minik bu kez hiç korkmamış. Çünkü artık biliyormuş ki göç, yaşamlarının doğal bir parçası. Yine birlikte uçacaklar, yine yeni şeyler öğrenecekler ve sonunda yine mutlu yuvalarına kavuşacaklarmış.
Ve böylece Tarçın Teal kuşları, göç etmenin sadece uzaklara gitmek değil cesaret, dostluk, dayanışma, doğayı sevme ve değişime uyum sağlama yolculuğu olduğunu bilerek, her yıl gökyüzünü mavi tarçın renkli kanatlarıyla süslemeye devam etmişler.
Minik büyüdükçe, yeni yavrulara kendi ilk göçünü anlatır olmuş:
“Ben de bir zamanlar çok korkardım,” dermiş, “ama sonra anladım ki en önemli şey, birlikte olmak ve doğaya kulak vermek. Gökyüzü bize yol gösterir, kalbimiz de cesaret verir.”
Ve Tarçın Teal kuşları, göç ettikleri her yerde şarkılar söyleyerek, doğayı kirletmeyen, hayvanlara ve bitkilere saygı duyan herkesle sessiz bir dostluk kurarak, mutlu mu mutlu yaşamışlar.
İşte böyle, mavi tarçın renkli kanatlar gökyüzünde çırpındıkça, hem onların hem de dünyadaki tüm çocukların kalbi biraz daha cesaret, biraz daha sevgiyle dolmuş. Ve masal burada, gökyüzünde süzülen bir kuş tüyü gibi yumuşacık bir mutlulukla sona ermiş.